Akademide aldığı ressamlık eğitiminin çok farklı bir alanda da değerlendirilebileceğini düşünerek rengârenk pastalar ve kurabiyeler yapan Gamze Olgun, açtığı Youtube kanalıyla “pastacılık sanatının” inceliklerini takipçileriyle paylaşıyor.
Yeme-içme sektörünün hayli geliştiği günümüz dünyasında, yemek yapmayı bir sanat olarak değerlendirenlerin sayısı da azımsanacak gibi değil. İşinin ehli birinin elinden çıkıp masaya gelen bir yemeğin damaktan önce göze hitap etmesi, bu düşünceyi oluşturan temel unsurlardan biri. Peki, ya bir sanatçı mutfağa girerse ne olur? Ressam Gamze Olgun, bu sorunun yanıtını verecek ürünlere imza atıyor.
Tarsus Amerikan Kolejinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Prof. Adnan Çoker Atölyesinden mezun olan, resimleri birçok kişisel ve karma sergide yer alan, kendi atölyesinde özel dersler de veren Olgun, bir süredir pastacılık alanında faaliyet gösteriyor. Olgun, kendi ifadesiyle “Sanat eseri olarak tasarlanmış yenilebilir ürünler” hazırlayarak, yemeğin bir sanat olduğunu düşünenlerin bu fikrini destekliyor.
Çoğu aşçı, çocukluk yıllarında ailesinin bir ferdiyle mutfakta geçirdiği zamanı anlatır; sizin de benzer bir öykünüz var mı?
Olmaz mı? (Gülüyor) Çocukken benim gibi akademiden mezun olan anne ve babamın kütüphanesinde yer alan ressamların kitaplarına bakıp büyülendiğim gibi, sayfalarında kaybolduğum ve yemek merakımın başlamasında en büyük yere sahip olan yosun yeşili Altın Tabak kitaplarıdır. 1968 yılında fasiküller halinde basılmış ve ev hanımlarını Türk yemek tarifleri ve saray mutfağının yanında yabancı yemek pişirme teknikleri ve tarifleriyle de tanıştıran çok önemli bir eserdir. Elbette anneannemin ve annemin yemeklerinin ve kurulan sofraların da etkisi var. Anneannemler Konyalı, baba tarafımın Gürcü olduğu ve yedi yaşına kadar Almanya’da kaldığımız düşünülürse, farklı kültürlerin bir araya gelmesinin de büyük bir etkisi oldu.
Ressam olduğunuzu ve bu alandaki bilgi ve tecrübenizi yemeğe aktardığınızı biliyoruz. “Yenilebilir sanat” kavramını siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Sanat eseri olarak tasarlanmış yenilebilir ürünler diyebiliriz kısaca. Aslında bu terim, pastacılar tarafından popüler hale getirildi. Özellikle çok detaylı işlenmiş düğün pastaları buna güzel bir örnek. Pasta, şeker ve çikolata; tıpkı resim ve heykel sanatında olduğu gibi muazzam eserlere dönüştürülebilme potansiyeline sahip. Yenilebilir boyalar, fırça veya air brush yardımıyla istediğiniz resim, doku ve derinliği gerçekçi bir şekilde yakalamanız mümkün. İhtiyacınız olan tek şey hayal gücünüz. Tasarlayabileceğiniz şeylerin sınırı yok inanın. Bu, çok heyecan verici.
Bu konuda eğitim aldınız mı, yoksa sizdeki doğal bir yetenek mi?
Hayır, herhangi bir eğitim almadım. Ama bu konuya merakım olduğu için araştırmalar yaptım; birçok yayın ve kitap okuyup, belgesel ve program izleyerek kendimi yetiştirdim. Le Cordon Bleu İstanbul’da bir sene şeflerin yanında simultane tercüman olarak çalıştım. Pastacılığa ise tamamen tesadüf eseri girdim diyebilirim. Bir arkadaşım, bebeğinin birinci yaş günü için benden şeker hamurlu pasta istedi, sonra artan malzemelerle kendime bir doğum günü pastası yaptım ve devamı geldi. Büyülendim diyebilirim. Tatlı çok sevmesem de pasta tasarlarken veya kurabiyelerimi süslerken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Tıpkı resim yapmak gibi, belki de bu yüzden çok severek yapıyorum bu işi. Resim bölümünden mezun olmamın bu işte başarılı olmamda büyük etkisi var. Dünyada da en ünlü şeker sanatçılarına bakarsanız ya ressam ya da heykeltıraş olduğunu görürüsünüz. Yanlış anlaşılmasın, bu, şu anlama geliyor; bizler daha avantajlıyız. Meraklı olan herkes gerekli eğitimi alıp, gereken mesaiyi harcayıp bu işte başarılı olabilir.
Bir sene önce Youtube kanalınızı oluşturarak tariflerinizi orada paylaşmaya başladınız. Nasıl bir deneyim oldu sizin için, gelen yorumlar neler?
Youtube kanalına çok önceden başlamalıymışım, onu fark ettim. Bu süreç tahmin ettiğimden daha zor oldu. Özellikle ilk başlarda edit programlarını öğrenmek zamanımı aldı. Hazırladığım bir yemeğin fotoğrafını çekmek, tarifi bloga eklemek benim için maksimum 1-2 saatlik bir işken, Youtube için video çekimleri bir, bazen iki gün sürebiliyor. Edit için de bir gün ekleyin. Çok emek ve zaman isteyen bir iş. Cep telefonumun karşısına geçip konuşarak yemek videoları çekmek istemedim. Görselliğin ön planda olduğu ve biraz da yemeğin hikâyesinin anlatıldığı videolar çekmek istedim. Tıpkı resim yapar gibi bir hikâyenin anlatıldığı, karelerden oluşan videolar. Sonuçlar çok tatmin edici oldu. Çekimlerim çok beğenildi, daha önce denenmemiş teknik ve tarifler de izleyicilerin dikkatini çekti.
Tüm dünyada pandemi nedeniyle evlerine kapanmak zorunda kalan binlerce insan, mutfaklarını yeni bir deneyim alanı olarak görmeye başladı. Kazanılan bu deneyimin yeme-içme kültürüne nasıl yansıyacağını düşünüyorsunuz?
Doğru. Bence bu da bir süreç. Evde kapalı olduğu için yemek, ekmek ve turşu hazırlayan kesimin çoğunun pandemi sonrası eski rutinlerine döneceğini düşünüyorum. Şimdiden o ekmek fotoğraflarının yerinin, restoranlarda yenen yemek fotoğraflarıyla değiştiğini görmeye başlıyoruz bile. Ama belli bir kesimin hafta içi olmasa da hafta sonu pandemi döneminde kazandıkları alışkanlıkları, ekşi mayalı ekmek yapmak gibi, devam ettireceğini düşünüyorum. Mutfakta zaman geçirmek çok keyifli bir şey aslında.
Aşçı veya pasta şefi olmak isteyen gençlere neler önerirsiniz?
Her işte olduğu gibi başarı için bu işi severek yapmak ön koşul. Fiziksel ve zihinsel olarak yorulduğunuz, hafta sonu, tatil günleri dâhil uzun saatler stresli ve çoğu zaman baskı altında çalıştığınız yerler mutfaklar. Sevmeden yapmanız mümkün değil. Bu işin size göre olup olmadığını önceden iyice tartın derim. Hatta bu kararı vermeden önce mutlaka bir yerlerde çalışın ki, ortamı yakından görme fırsatınız olsun. Eğitim alırsanız kariyerinizde daha hızlı ilerlersiniz. Yabancı dil bilmenizin, dünyada gastronomi konusundaki yeni gelişmelerden haberdar olup kitap ve yayınları takip etmeniz ve kendinizi geliştirmeniz konusunda faydası olacaktır. Ayrıca yurt dışında çalışma şansı yakalamanız ve yemek kültürünüzü geliştirmeniz için de fırsatlar yaratabilir. Pastacı olmak istiyorsanız, eğitim yine çok önemli. Bunun yanında, kısa süreli resim ve heykel dersleri alarak becerilerinizi geliştirebilirsiniz.